tugbis 3

Tuğbiş 3 İşte döndüm, nerede kalmıştık? Ha evet Kartvizit ve külot. Kartta isminin selma olduğu yazılıydı. Beni kendine aşık eden, ilk aşkım Selma. Gerçekten de ünlü bir bayan giyim markasının sahibiydi. Ama aldığım iş teklifi değil, teklifi yapan benim umurumdaydı. Ona gitmeye karar verdim, külotta iyi bir bahane olabilirdi. Fakat iki sorun vardı: iş ve ailem. İşten bir bahaneyla kolayca izin aldım, annemi ikna etmek içinse iyi bir iş ve para teklifi kozunu kullandım. Babamın ruhu bile duymayacaktı. Ertesi gün sabah erkenden hazırlanmaya başladım. Önce güzel bir banyo ve gerekli temizlikler, sonraysa anlaşılmayacak ama yeterli bir makyaj. Ne yazıkki annem ancak buna razı olduğu için pek te seksi sayılmayacak bir sportif giyim: Dizboyu etek ve body. Mağaza Nişantaşındaydı. Sabah trafiği sonrası yola çıktım. Tabi yanıma külodu ve kartı da alarak. Mağazayı sora sora bulup içeri girdim ve çalışan kızlardan birine sordum. 20 dakika kadar sonra gelebileceğini söylediler. Kartı gösterip beni kendisi çağırdı deyince Selmanın Mağazanın ikinci katındaki bürosuna buyur ettiler. Orada çayımı içip beklerken. Büronun camlarından aşağıdaki kızları süzdüm. Camlar dışarıdan içeriyi göstermediği için uzun uzun gözledim. Hepsi çok güzeldiler ve dahası normal iş kıyafetleri benim pespaye halimden kat kat daha güzeldi. O anda içimi bir ümitsizlik kapladı. Aşkıma nasıl karşılık bulacaktım. Selma bir kızla birlikte olmak istese aşağıdaki fıstıkların hepsiyle olabilirdi. Fakat ben Tuğbiştim onlar kaşardı ama ben tam bir çıtır, saf bir lolitaydım. Moralimin düzelmesiyle Selmanın odaya girişi peş peşe geldi. A senmiydin hoşgeldin güzelim dedi, yanıma yaklaştı ve sarılıp yanaklarımdan öptü beni. Allahım kendimi kaybetmemeliydim ama dizlerim titriyordu. Oturduk. Hayrola galiba teklifimi kabul edip bizimle çalışmaya karar verdin dedi ve mini eteğine rağmen bacak bacak üstüne attı. Tabi herşeyi meydandaydı. Backlarına bakakaldım. Anladı ama ses etmedi, sonra hemen toparlanıp şey dedim hem bunu konuşmak hem de dantelliniz yani külodunuzu getirdim dedim ve çıkartıp uzattım. Her yanımı ateş basmıştı. Gülerek ben onu sana bırakmıştım hoşuna gitmedi mi diye sordu. Ben de Harikaydı yani hoşuma gitti ama diyerek saçmaladım. Artık salaklığım yüzünden ümidimi kaybedip boynumu eğmiştim ki gelip yanıma oturdu. Saçlarımı okşadı, çenemden tutup başımı kaldırdı. Bak dedi açık olalım sen buraya sadece iş için mi geldin? Cevap veremedim. Bende öyle tahmin etmiştim dedi, o gün tuhafiyedeki ve bugün buradaki bakışlarından, halinden birşeyler anlıyorum ama sen benimle ilgili olarak nasıl birşey anladın diye sordu. Artık cevap verecek kadar rahatlamıştım. Ben dedim, anlamadım hissettim seni ilk gördüğüm anda, vucudunu gördüğümde, benden makas aldığında, beni öptüğünde hyatımda ilk defa aşkı hissettim. Ve kekeleyerek ekledim, senin kadının, lolitan olabileceğimi de hissettim. O anda gözlerimiz birleşti önce ve sonra dudaklarımız. Beni inanılmaz ateşli öpüyordu. Kollarında eriyor kor alevler gibi yanıyordum. Sonra durdu bende bebeğim ben de hissettim bunu dedi tıpkı yıllar önce hissettiğim gibi aşk yaşadığım en yakın arkadaşım gibi dedi. Ama neredeyse senin yaşın kadar uzun zamandır, hiç bir kadına, kıza dokunmadım ve bunu ilk defa da kaç tane arzu varsa hemen tıkla ve gör.` arzuluyorum dedi. Kalktı oda kapısını kilitledi. Kanepeye uzandım üzerime çıktı her yerimi öpüyordu. Hele boynumu emiyordu kuğu gibi boynun var aşkım diyordu. Bir çırpıda eteğimi çıkardı. Elleri kalçalarımdayken bacaklarımı yalıyordu. Külodumun üzerinden aldığı bir iki öpücük bacak aramı fırın gibi yapmaya yetmişti. Benim küçük narin göbek deliğimi öpücüklere boğup yukarıya şeftali büyüklüğündeki göğüslerime çıktı. Badymi ve sütyenimi çıkarırken kendi de eteğini beline çekmişgöğüslerini serbest bırakmıştı. Göğüs uçlarımı önce küçük öpücüklerle dikleştirdi sonra dakikalar boyunca onları ovdu yaladı bu beni bir kere getirmişti bile elini küloduma atıp ıslaklığı farkettiğinde seni bir değil bin defa getireceğim hayatım dedi. Öpüşmelerimiz sonrasında zaten parmaklarını sürekli sokup çıkardığı amını bir iki dakika yalayarak boşalttım. Hadi dedim kocamsın görevini yap daha fazla gelmek istiyorum. Bu onu tahrik etmeye yetmişti. Beni hemen yüzükapak yatırdı. Kalçalarımı ovuyor, öpüyor, dişliyordu. Yoğur onları kocacığım diyerek onu ateşledim. Aldığım zevk beni bugüne kadar hiç olmadığım kadar orospu yapmıştı. Beyaz pamuklu kilodumu kalçalarımın arasından yavaş yavaş çekti ve çıkardı. Hala yüzükapak yatıyordum. Bir dil darbesiyle bızırımdan arka deliğime kadar tüm bacak aramı yaladı. Biraz sonra da sadece arka deliğimde yoğunlaştı. İlk defa yalanan deliğimden sanki tüm vücuduma elektrik veriliyordu. Artık kısık inlemelerim şekil değiştirmiş gittikçe yükseliyordu. Bağır tatlım bağır ses geçirmez bu oda deyince kendimi iyice bıraktım. Başladım haykırmaya. Çok geçmeden yine haykırarak boşaldım. Hemen sırüstü dönüp bacaklarımı açtım, bu bana yetmiyordu çünkü insanın aşkıyla seks yapması doyum sınırlarını zorluyordu. Bacaklarımı havaya kaldırır kaldırmaz ağzını organımın dudaklarında gezdirmeye başladı. Parmaklarını hissedince lütfen henüz bakireyim zamanı var dedim. Peki dedi ama diliylr gerekenden fazlasını yaptı. Organımın kokusunun ve tadının onu daha çık azdırdığını beni bir daha bırakmayacağını söyleyerek beni yine bağırtmaya başladı. Bu sefer o kadar hızlıydı ki, amımın dudakları kopacak sandım. Ağzıyla çekiştiriyor. Hafif dişliyor sonra içine çekiyordu. İnlemeler ve titremeler eşliğinde 3,5 dakikada o güne kadar en büyük boşalmamı yaşadım. Artık deri kanepede izlerimi bırakmıştım. Yığıldığımız kanepede, derin derin nefes alıyorduk. Beni belimden tutup kuvvetli kollarıyla kucağına oturttu. Yüzüm ve göğüslerim ona dönük, kucağı bacaklarımın arasında ve ben çırıl çıplaktım. Uzun uzun sarıldık. Bana karşı ağzından çıkan her sevgi sözcüğünü onunla öpüşerek ödüllendiriyordum. Sonra orası bir işyeri olduğu için giyindik ve ortalığı temizleyip toparladık. Kapının kilidini de açtı. Sonraysa geleceğimizi konuşmak istediğini söyledi çünkü bundan sonra bensiz yaşayamazmış. Ona herşeyi olduğu gibi anlattım. Kocam olmasını istediğimi ama tabi bunun kamufle edilmesi gereken bir durum olduğunu söyledim. Bir müddet düşündükten sonra, bak aşkım dedi, ailen dar gelirli üstelik kardeşlerinde var ben sana burs vermiş olayım, ailene sanki sende kendimi gördüğümü, gelecek vaad ettiğini, stilistlik okuyup mağazada tasarım işi yapacağını, geleceğinin kurtulacağını falan söyler, bana can yoldaşı olmak içinde benimle kalmanın iyi olacağını söyleriz dedi. Bir iki rüşvet hediyesinin de iyi placağını ekleyip olur dedim. Ama dedim, aşkımız için bazı şartlarım var. Sana aşığım ve bekaretimi de sana vereceğim kocam olacaksın ama gelinlik isterim, rahat mutlu bir yaşam isterim, ev hanımı olacak değilim, aşkımızı hep canlı tutacaksın ve bu küçük karını hiç ihmal etmeyeceksin tamam mı dedim. Seni ihmal etmek nasıl mümkün olabilir dedi, seni lükse boğacağım inanılmaz güzel giyineceksin, hep bakımlı olacaksın ve seni sürekli boşaltacağım ve asla aldatmayacağım dedi. Evet dedim erkek görmek istemiyorum. Evimizdeki tek erkek sen olacaksın. Hyatımda yeni bir sayfa yazılıyordu. Mutluluk sarhoşuydum. Ve gelecek zevk, haz, ihtiras doluydu. Daha sonra yaşadıklarımı yazdığımda, bunu siz de göreceksiniz. Maillarınızı bekliyorum inanın tüm bayanlara cevap yazacağım. Ama biraz daha ayrıntılı yazın lütfen. Görüşürüz. Gönderen: Tuğbiş

Bir cevap yazın